Bugün yeni atama kararları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlandı. Karara göre Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı oldu. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediği basın toplantısında karara tepki göstererek, “Devlet Tiyatroları kanuna göre bağımlı bir kurum değil, bir anlamda yarı özerk bir kurumdur. 50 yıldır yönetmelik bekleyen bir kurumdan bahsediyoruz.Özerk olması gereken bir kurumdan bahsediyoruz.Bu kanunu getirmek yerine Tamer Karadağlı’yı getiriyoruz. Neden? Sarayı çok seviyor. Aniden geri geldi” dedi.
“ÜLKEMİZ KÜLTÜREL EROZYON OLUYOR”
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne oyuncu Tamer Karadağlı’nın atanmasına tepki gösteren CHP’li Başarır şu ifadeleri kullandı; “Ülkemiz maalesef bir kültür erozyonu yaşıyor. Dün Resmi Gazete’de atama gördük. Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı’yı gördük. Anadolu’da tiyatroyu ve sanatı sevdiren, sevdiren bir kurumdan bahsediyoruz. ve ülkemiz.Yaklaşık 3 bin personeli var.Kuruma bağlı çok değerli sanatçılar ve yöneticiler var.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır.
“NEDEN TAMER KARADAĞ?”
Tamer Karadağlı’nın bu kurumla hiçbir ilgisi yoktur. Tiyatroculuğunu, sanatçılığını, başarısını bir kenara koyabiliriz ama o bu kurumun mensubu değil. İki; O kadar saygısız ki sanatçı arkadaşı Türkiye’nin en önemli film festivali olan Antalya Film Festivali’nde ödül alınca konuşmasını yarıda kesip mikrofonu eline alıyor. Neden Tamer Karadağlı? Neden? Bunu valilik kararnamelerinde, kaymakamlıklarda, yargıda, bankalarda yaparsınız. Ama bunu neden tiyatroda yapıyorsun? O kurumda çok pahalı ustalar var. Kurumu bilen esnaf var.
“ÖZERK OLMASI GEREKEN BİR KURUMDAN KONUŞUYORUZ”
Devlet Tiyatroları Genel Müdürü evet tiyatroyu bilecek. Bu kurumda her yıl 150 farklı oyun sergilenmektedir. Ama işçinin haklarını bilecek. Devlet Tiyatroları kanuna göre bağımlı bir kurum değil, bir anlamda yarı özerk bir kurumdur. 50 yıldır regülasyon bekleyen bir kuruluştan bahsediyoruz. Özerk olması gereken bir kurumdan bahsediyoruz. Bu eşyayı getirmek yerine Tamer Karadağlı’yı getiriyoruz. Neden? Sarayı seviyor. Aniden döndü.
“KARADAĞ DÜNE KADAR SEYAHATTEDİR, BUGÜN SEYAHATLE KARŞIDIR”
Düne kadar Gezi’deydi. Bugün Gezi karşıtı. Düne kadar muhalifti, bugün sarayın yanında. İmkansız. Tiyatroda, sanatta en azından bunu yapmayın. Bir düşünün, 1949’da orada kim var? Muhsin Ertuğrul vardı. Oradan Tamer Karadağlı’ya geldik. Sanata, sanatçıya, bu kurumlara dokunmayın.”
